Top Menu

18 Mayıs 2024 Cumartesi 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
Sorulara Cevap Alamamak
 
eyupo
 
 
 
 
 
 
16 Ağustos 2010
Yol Ayrımı

Değerli arkadaşlar,

12 Eylül 2010' da sözde Anayasa değişiklik paketi üzerine yapılacak olan referandumla ilgili sitede gündeme getirdiğim konu üzerine güzel ve eğitici diyebileceğim tartışmalar yapılmaktadır.

saidenvar kullanıcı adlı değerli arkadaşım referanduma konu olan Anayasa değişiklik paketi maddelerini siteye koymuş. Kendisine teşekkür ediyorum. ve diyorumki bu Anayasa değişiklik paketi denilen maddelerin keşke 1982 Anayasası maddeleri ile karşılaştırmalı koysa idi. İşte o zaman dostlar 1982 Anayasasına göre oluşturulan mevcut değişikliklerin 1982 Anayasının düzeltilmiş halimi, yoksa o 82 Anayasasının müabbete dönüştürülmüş halimi olduğunu hepimiz görecektik. Bu sayede Asker Anayasasının bile cüret etmediği ve bağısız olması gerektiğini ısrarla belirttiği yargının hükümetin tekeline bırakılmadığını görecektiniz.....

(Teknolojik olarak yüksek bilgiye sahip olmadığımdan sizlerle paylaşmak için siteye koyamıyorum. kitap sayfası gibi sol yüz 82 Anayasası, sağ yüz 2010 referanduma konu sözde Anayasa paketi var sayfa sayfa karşılaştırdım değişiklik olarak adledilen kelimelerin altı çizilmiş fakat dedimya bir kaç yem madde dışında Siyasi iktidarın yararına fakat Türk halkının yararına madde göremedim)

Arkadaşlar,
Bir kaç yem madde ile asıl yapılmak istenenler açıktır.......
Bu site üzerinde yazan ve yorumlayan siyasi iktidar yanlısı değerli arkadaşlarımızın yazılarımda sorduğum sorulara cevap vermesini isterdim. Fakat arkadaşlar sorulara ve yorumlara yanlı davranarak görüş beyan etmişlerdir. Yazdığım ve anlatmak istediğim gerçekler göz ardı edilmiştir.

Tekrar ediyorum 1982 Anayasası ile bu kandırmaca Anayasa iyi etüd edip karşılaştırıldığında siyasi iktidarın amacının 12 Eylul Anayasasi ile hesaplasmak degil, 12 Eylul Anayasasi'ni kendi işlerine yarar hale getirmek olduğunu göreceklerdir.

Ben yazılarımda,
Bu Sözde değişiklik hükümetin yada hükümetlerin diktatörlüğünü kurumsallaştıracaktır. Çünkü Hükümetin referanduma sundugu Anayasa degisIklik onerisinde 12 Eylul 1982 Anayasasi'nin kurumlarina dokunulmuyor: Hesaplasma aldatmacasiyla diktatorluk tamamlaniyor .. DEdim...

Nelere dokunulmuyordu?

1) Cumhurbaşkanının geniş yetkilerine dokunulmuyor, tam tersi artırılıyor Kenan Evren bile kendisine ait yetkileri 82 Anayasasında daha kısıtlı tutmuştu. dedim.
2) Adalet bakanının yargı üzerindeki egemenliğine dokunulmuyor tam tersi artırılıyor
3) HSYK'nin baskanligi, "Adalet Bakani"na veriliyor.
2) Adalet Bakani'nin emrindeki Mustesar, HSYK'nin dogal uyesi kabul ediliyor.
3) Yargic ve savcilar idari gorevleri yonunden adalet bakanligina baglaniyor, denetimleri Adalet Bakani'na veriliyor.
4) Anayasa degisIkliginde Adalet Bakani'nin denetimdeki gucu artiyor. Anayasa Mahkemesi'nde 3 uye icin TBMM devreye sokuluyor, ancak nitelikli cogunluk getirilmeyerek iktidar partisi tek yetkili hale getiriliyor.
5) Milletvekilinin adi suclardan yargilanmasina yol acmayan degisIklikler, kuvvetler ayriligi'ndan kuvvetler birligi'ne gecilmesini sagliyor;
6). Anayasa Mahkemesi uyelerini hükümet belirleyeceğinden, basta zimmet ve yolsuzluk dosyalari bulunan tüm iktidar parti vekilleri yargılanmaktan kurtarılıyor.
7)Vekil dokunulmazlıkları kaldırılmıyor tam tersi dokunulmazlık sağlam ipe bağlanıyor.
8) DegisIklikler, Turkiye'nin dogusunda "Kurt acilimi"nin oteki adiyla kukla Kurt devleti kurmak icin topraklarimizin parcalanmasina yol acacaktir!

Değerli arkadaşlar, şimdi sormak istiyorum....'!!!!!!!!!

1- 1982 Anayasasına göre getirilen olumlu değişiklikler şunlardır diyerek bir yazı yazabilirmiyiz.? varsa nelerdir.?

2-Yukarıda özet hailnde yazmaya çalıştığım değişiklik sizce olumlu bir değişiklikmidir??????

3- Yargının hükümetlerin yani siyasi iktidarın emrine bırakılması kadar abeste iştigal başka ne olabilir?

4- sizler yargının bağımsız olmasından yana değilmisiniz?

Yüzlerce General asker subay ve astsubay çeşitli bahanelerle hapse mahkum edildi . Darabe vs. konularla. Ne oldu bir yıla kadar sorgusuz sualsiz hapist yattılar sonra yokmuş dediler serbest bıraktılar. Şimdi düşünebiliyormusunuz. Yargı bağımsız fakat baskı altında olduğundan iyi işleyemz duruma geldi yani çöktü.

Diğer yandan Ünlü doktor Mehmet Haberalin suçu neydi.? Konuşmak Hükümete muhalefet olmak Asker darbeden beraat ettide bu gün Konuşan siviller yani
Mehmet haberal, Tüncay Özkan, Mustafa Balbay ve daha onlarca sivil neden içerde Asker Ergenekondan kurtarı darbeci değil dendi Peki sivller neden içeride.?

Çünkü onlar çıktıklarında konuşmaya devam edecekler Hükümete muhalefet olmayı sürdürecekler.

Sormazlarmı Darbeyi Tüncay Özkanmı yada Mustafa Balbaymı yapacak??

TÜRK CUMHURİYETİ ORDUSUNU GÜÇSÜZ BIRAKMA GAYRETİ İÇNDE OLANLARIN AMACI NEDİR.?

Bu örnekleri Baskı altında kalan Yargının içler acısı halini gözler önüne sermek için yazdım. Bu gün yargı görevini yapamıyorsa hükümet baskısı ve korkusu yüzündendir. diyorum. Ve düşünün yargının hükümetin emrinde olacağını, O zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletinde Adaletten kanundan bağımsızdır ve sağlıklı karar vereceklerdir diyebilecekmiyiz.?

Değerli arkadaşlar ben diyorumki,
12 Eylül'de önümüze konacak olan sandığa evet ya da hayır oylarının atılması basit bir anayasa oylaması değildir. Bu oylama ile Türkiye halkı, Cumhuriyet rejimini hak edip etmediğine ve yıllardır sürdürülen açlığa mahkum edilip edilmeyeceine karar verecektir.

2002 den bu güne Çiftçi, Memur, İşci, Emekli, Küçük esnaf, Orta ölçekkli esnaf ve fabrika sahipleri yok edilirken bir kısım yandaş gurup ne yapılmıştır ihya edilmiştir.

Türkiye halkı, demokrasiye sahip çıkıp çıkamayacağına karar verecektir. Çünkü yargının Hükümetin ve şahısların eline olduğu bir ülkede demokrasiden ve bağımsızlıktan söz edilemez...

Bu oylama ile Ülkemizin "bölünmez bütünlüğü" içinde ve milli sınırları dâhilinde bağımsız bir ülke olarak yaşamaya devam edecek.

Bakınız. Kurtuluş savaşı öncesinde ve sonrasında Trabzon Sümele Manastırında verilmeyen izinler, İstanbulun ortasında Patrikhaneye verilmesi düşünülen özerklikler, doğuda Kürtlere bırakılacak topraklar vs.vs.ler bağımsılıktan uzaklaştığımıızn işareti değilmidir?

Bu oylama ile hükümete verilecek güven oyu ile , Ya da devlet, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Politikası adı verilen bir strateji boylamında emperyalizmin sıradan bir maşası olmaya devam edecektir. Yada Ne AB. Nede ABD güdümü olmadan Tam bağımsız olarak Atatürk Türkiye' sini yaşatacaktır.

Bu oylama ile Ya demokratik hukuk devleti bu ülkeye egemen olacaktır. Ya da yasama, yürütmeye el koyan güçler, yargıyı da egemenlikleri altına alarak devletin üç gücünü tek elde toplayacak ve sivil görünüşlü diktatörlüklerini ilan edeceklerdir.

Türkiye gerçekten bir yol ayrımına gelmiştir.
Sözünü ettiğimiz yol ayrımı, birbirlerinden keskin ve kesin çizgileri ile ayrılmış ve giderek netleşmiş, sivrileşmiştir.
İlk hamlesi 12 Eylül gününe isabet etmektedir.
Türk halkı sandığa gidecek ve [artı] değerlere sahip çıkacaktır. Hükümetin devamından yana karar alacaktır.
yada ;
12 Eylül'ün hemen ardından yapılacak seçimlerde [eksi] değerlerin sahiplerini iktidardan indirecektir...

Çünkü bu aslında bir güven oylamasıdır...

Yara almamış bir Anayasa, diktatörlüğe hayır demiş bir halk ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir toplumsal muhalefetin öncülüğünde Türkiye bu badireyi atlatabilir. Ameliyat sonrası yaşanacak olan nekahet devresini sağlıklı bir biçimde savuşturabilir.

Anayasa referandumunda çoğunluk oylarının "evet" biçiminde oluşması durumunda ise Türkiye, çok büyük risklerin altına boynunu uzatmış olacaktır.

Türkiye'nin sınırları risk altına girecektir.

Toprak bütünlüğü risk altına girecektir.

Demokratik hukuk devleti, bir daha belini doğrultamayacak ölçüde büyük bir darbe yiyecektir.

Devlet kurumlarının hemen hemen tümü teslim alınmış olacaktır.

Satılmadık bir değerimiz kalmayacak ama, harcayacak kendimize ait [borç alınmış olmayan] bir tek kuruşumuz kalmayacaktır.

İşsizlik, hayat pahalılığı, eşitsizlik, adam kayırma, hortumlama ve benzeri olgular daha da çoğalacak ve meclis başkanının sumenin altında bekleyen yolsuzluk dosyaları birer birer aklanacaktır.

Ya Deniz Feneri yolsuzluğu?..

Haydi canım sizde!.. O da ne?..

Adalet emir altına girince o ülkede işler iyiye gitmez.

Ülkenin başına bu çorapları örenler hiç mi tarih okuyorlar?..

Tarihin durdurulamaz gidişinden hiç mi dersler çıkartmıyorlar?..

12 Eylül'de "hayır" diyecek olan Türk halkı, bu çorap örücülere bu soruları sormaya hak kazanacaktır?..
Saygılarımla..........



Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : eyupo        Tarih : 16 Ağustos 2010        Hit : 4640

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim